Çocuklar, ebeveynlerin hayatlarına gelen kıymetli birer yol arkadaşlarıdır. Anne ve baba artık yolculuklarına yeni yol arkadaşları ile devam etmeye başlarken, yürüdükleri yolu da yol arkadaşlarına tanıtmaya başlarlar. Bu kıymetli yol arkadaşı hiç bilmediği bir yolda anne ve babasını izleyerek, onlara güvenerek ve hayat yolculuğuna dair bilmediklerini öğrenerek ilk adımlarını atar. Tıpkı şehrimize yeni taşınan bir arkadaşımıza yolları, hastaneleri, marketleri, fırınları, parkları öğretir gibi çocuğumuza da yaşamın ayrıntılarını öğretmeye başlarız. Böylece hiç bilmediği hayat yolculuğunda, kendisi için dünyanın en mükemmel rehberlerinden yolu öğrenen çocuk büyüdüğünde kendi yolunu çizer. Peki, yaşam dediğimiz şey bu kadar çok ayrıntı gerektiren bir serüvenken, bu bilgilerin hepsini çocuğumuza nasıl veririz? Cevabı sadece çocuğunuzda saklı. Çocuk gelişim döneminin her bir evresinde ihtiyaçlarını bizlere belli eder, dolayısıyla ebeveynlerini şekillendirir. Böylece anne babalar Seks Cocuguyum Diyen Erkek vermeleri gereken bilgiler için plan yapmaya gerek duymaz. Yol arkadaşımızın yürüdüğümüz yola uyumlanması için neye ihtiyacı olduğunu o an görür, ona rehberlik ederiz. Cinsellik de çocuğun hayat yolculuğunda anne ve babasından öğrenmesi gereken en önemli konulardan bir tanesidir. Cinsellik aslında geniş bir kavramdır. Anatomik cinsiyetimiz, cinsel kimliğimiz, hormonlarımız, ürememiz ve haz duygusu, cinsellik kavramının birer parçalarıdır. Yani cinsellik sadece kadın ya da erkek olmaktan ve seksten çok daha fazlasıdır. Cinselliğin sosyal ve manevi yönleri de vardır. Yaşadığımız toplum ve inanç sistemimiz cinsellikle ilgili görüşümüzü belirlemede etkilidir. Bu nedenle her bireyin kendine ait bir cinsellik tanımı vardır. Cinsellik hakkında ebeveynlerinden sağlıklı bilgi alabilen çocuk, kendini; iyi, sağlıklı ve normal hisseder. Tam tersi doğru bilgi verilmeyen çocuk ise kendini; utanmış, suçlu ve kötü hisseder. Çocuğun cinsel eğitimi sadece sözle olmaz, çocuk hayatı boyunca ebeveynlerinin davranışlarını gözlemleyen bir varlıktır. Dolayısıyla bizim cinselliğe bakışımızı konuşmalarımızdan, davranış ve tepkilerimizden anlar. Bu nedenle çocuğumuza cinsel eğitim vermeden önce cinselliğe yönelik kendi düşüncelerimizi ve ön yargılarımızı fark etmeliyiz. Toplumumuzda cinsellik bir tabudur. Şuanda toplumda var olan tablo değişse de bugünün yetişkinleri çocukken doğru bir cinsel eğitim verilmeden büyütülmüşlerdir. Çocukluğunda cinsellik hakkında konuşmanın ayıp olduğunu öğrenmiş bir çocuk, ebeveyn olduğunda çocuğuna da aynı yolu öğretmektedir. Bu nedenle bugün cinsellik hakkında konuşmak zorsa, çocukluğumuzda oluşan yanlış inançlar ön planda olduğundadır. Çocuğumuzla cinsellik hakkında konuşmamızı zorlaştıran ikinci unsur kaygıdır. Cinsellik hakkında yeterli bilgi sahibi olmayan ebeveyn çocuğun sorusu karşısında kaygılanır, doğru bilgi verememekten korkar ve çocuğu geçiştirir. Çocuk için merak çok önemlidir, çocuk bir konu hakkındaki merakını gidermek ister ve ebeveynin gidermediği merak duygusunu gidermek için başka yollar arar. Bir çocuğun cinsellik hakkında sorduğu her soru, ona doğru bilgi verebilmesi için ebeveynin eline Seks Cocuguyum Diyen Erkek bir fırsattır. Böyle bir soruyla karşılaşıldığı an gerilmek, geçiştirmek veya kızmak yerine anlamaya çalışmak, çocuğun sorusuna önem vermek, kabullenmek ve açıklama yapmak çocuğun güvende hissetmesine yardım eder. Çocuk cinselliğin ebeveynleriyle konuşabileceği, doğal bir konu olduğunu hissettiğinde ilerleyen gelişim dönemlerinde de doğru bilgi almak için ebeveynlerini tercih edecektir. Ebeveynleri müdahale etmeden, doğru zamanı çocuk belirler. Burada anne ve babanın rolü de doğru bilgiyi doğru şekilde vermeye başlamaktır. Cinsellik çocukla bir defa konuşulup, öğretilecek bir konu değildir. Her gelişim döneminde çocuk bize farklı sorularla gelir, artık bir önceki dönemde öğrendiği bilgi çocuğa yetmemektedir. Dolayısıyla ebeveyn de bu konuda hazırlığını yapmalıdır. Bazen gereğinden fazla bilgi verip çocuğun kafasını karıştırabiliriz. Bazı çocuklar da tahmin ettiğinizden daha çok şey bilebilir. Böyle bir durumda cevabımızı çocuğun bildiklerine göre şekillendirmeliyiz. Ebeveynler çocukların gelişim dönemlerine göre sorulara nasıl cevaplar vereceklerini öğrenmelidirler.
Ebeveynleri müdahale etmeden, doğru zamanı çocuk belirler. Suçluluk cinsel işlev bozukluğunun partner üzerinde algılanan etkileri nedeniyle de hissedilebilir. Cinsel organların biyolojik isimleri ise ergenlikle beraber kullanılmaya başlanabilir. Dernek Dernek Hakkında. Cinsellik hakkında ebeveynlerinden sağlıklı bilgi alabilen çocuk, kendini; iyi, sağlıklı ve normal hisseder. Bazen de eşcinsel bir erkek eşcinselliği kabul edilemez bulduğundan eşcinsel arzularını bastırır ve bunların farkında olmaz ve eşcinsellik karşıtı tutumlar göstermek yanında sık sevgili değiştiren çapkın bir erkek gibi davranabilir.
Çocuklarımızla cinsellik hakkında nasıl konuşalım?
İlk kez çocukluk döneminde cinsel organların bir yere. Tedavilerin etkinliği yaşla birlikte azalır. Genellikle ciddi evlilik sorunları ve. Cinsel ilginin en yaygın olduğu dönemler, okul öncesi dönem ile ergenlik dönemidir. · Cinsel organlara dokunma artar. Özellikle erkek çocukların cinsel organlarına ulaşmaları daha kolay olduğu için sık sık penislerine dokunurlar. 1) Cinsel eğitim birebir verilmelidir ve bu eğitimi veren kişi çocuğun ebeveyni olmalıdır. Cinsel kimlik sorunlarına yaklaşım genellikle çocuk ve ergenlerde farklıdır. · 2) Çocuk cinsellikle ilgili bir soru sorduğunda asla.Varikosel varsa ameliyat edilmelidir, sperm üretimine zararlı olduğu düşünülen ilaçlar varsa bu ilaçlar kesilmelidir, ısı artışı bir etkense yumurtada ısı artışını arttıran nedenler sauna, hamam gibi ortadan kaldırılmalıdır, sistemik hastalıklar varsa bu hastalıklar kontrol altına alınmalıdır, sperm kanal tıkanıklığı saptanmışsa tıkanıklık açılmalıdır. Ancak bu durum gerçekleşmez, çünkü koca eşini anne gibi görmeye başladıktan sonra eşine daha düşkün ve bağımlı olur, onun desteğine ve varlığında daha çok ihtiyaç duyar ama onunla cinsel yakınlıklardan mümkün olduğunca kaçınır. Gene de bazı erkeklerde yaşlanmayla performanslarının azalmasıyla yüzleşmemek için cinsel ilişkiden kaçınma ve isteksizlik ortaya çıkabilmektedir. Cinsel taciz ve travmalar: Cinsel taciz ve travmalara maruz kalmış erkeklerde en sık rastlanan cinsel işlev bozukluğu sertleşme bozukluğu ve istek bozukluğudur. Eğer çiftlerin yaşı ileri ise kadınlarda 35 yaş ve üzeri 6 aydan sonra da başvuruda bulunabilirler. Bu durumda kişinin sorunlarına yardımcı olacak, destekleyici tutumlar işe yarayabilir. Dolayısıyla ebeveyn de bu konuda hazırlığını yapmalıdır. Bunların başında kanserler, üreme sistemi ve idrar yolları hastalıkları ve ameliyatlarla diğer ciddi hastalıklar gelir. Erkek ve Kız Çocuk Cinselliği? Erkekler bir yandan tecrübesiz kadınları seçerler ama bir yandan da özellikle kendi cinsel aktivitesinin iyi olduğunu görmek için eşinin etkileniyor olduğunu görmek isterlerter. Erkek çocuklarda kız olmak isteme, pipisinin olmasından hoşlanmama, kızların giysilerini giymek isteme, oyunlarda kız rolleri alarak erkek rollerden kaçınma, kız oyuncakları ile oynama ve erkek oyuncaklarını reddetme, kadınsı yapmacıklıklar sergileme, oyun arkadaşı olarak kızları tercih etme, erkek oyunlarından hoşlanmama sıklıkla görülen belirtilerdir. Cinsel isteği olumsuz etkileyebilecek diğer psikiyatrik rahatsızlıklar şunlardır: yaygın anksiyete bozukluğu, özellikle cinsellikle ilgili olmak üzere obsesif-kompülsif bozukluk, travma sonrası stres bozukluğu, panik bozukluk, özellikle kaygının yoğun olduğu dönemlerde şizofreni gibi psikotik bozukluklar. Ailenin durumu uygun şekilde ele alması, uygun yaklaşım sergilemeleri, sosyal çevrenin ruh sağlığına olumsuz etkilerinin azaltılması ve ebeveynlerin cinsiyet rolleri ile ilgili algıları üzerinde çalışılmaktadır. Cinsel rol; kadın ve erkek arasında farklı olan , kültürel olarak şekillenen davranışların bütünüdür Oyun, iş seçimi, sosyal agresyon, flört ve seksüel davranışlar. Cinsel ilişkide amaç, bir şeyi başarmak değil, cinsel eşiyle doyumlu bir cinsel yaşama ulaşmaktır. Ancak bazı insanlarda cinsel arzu cinsel ilişkinin tek bir bileşenine takılmıştır ve bir partnerle cinsel ilişkiye izin vermez. Çocuğun diğer alanlara sosyal, akademik vb. Ergenlik döneminde cinsel organlarda ve cinsel davranışlarda belirgin değişiklikler olur. Bazen de tam tersine cinsel işlev bozukluğuna bağlı olarak kaygı bozuklukları ve depresyon gelişebilmektedir. Tedavide iki kısa süreli hedef var. Ülkemizde cinsel isteksizliğin sıklığına dair yapılmış bir çalışma yok ama son yıllarda önemli bir başvuru nedeni olduğunu söyleyebilirim. Çocuklarda sık karşılaşılan cinsel davranışları normal olmayan davranışlardan ayırt etmek. Cinsel ilişki sırasında da eşlerinin tatmini ile aşırı meşguliyet dolayısıyla uyguladıkları boşalma yasağı haz almayı ve orgazmı engelleyebilir. Kişinin kendi özel arzularından kaçıp, normal sandığı tarzlara yönelmeleri cinsel hazlarını azaltır. Ancak günümüzde başkalarının cinsel deneyimleri sinema, kitaplar gibi çeşitli yollardan öğrenildiğinden giderek insanların cinsel deneyimleri birbirine daha çok benzemeye başlamaktadır. Şuanda toplumda var olan tablo değişse de bugünün yetişkinleri çocukken doğru bir cinsel eğitim verilmeden büyütülmüşlerdir. Bir yandan onların her dediğine evet der ve boyun eğmiş gibi görünürken bir yandan da pasif dirençler gösterirler. Hızla gelişen "başarısızlık korkusu" ise performans anksiyetesine neden olduğu için cinsel sorunlara neden olabilir. Çocuk sahibi olmak istememek: Nadiren gözükse de özellikle bağımlı ve sorumluluk almaktan kaçınan erkekler, çocuk sahibi olmanın getireceği yükümlülüklerden kaçınmak için cinsel ilişkiye girmekten kaçınabilirler. Cinsel terapiyi kabul eden çiftlerin üçte birinde cinsel işlev bozukluğu her iki partnerde birden görülür. Cinsel Kimlik Gelişimi İnsanlarda temel cinsel kimlik 2 yaş sonlanmadan oturur. Her ne nedenden olursa olsun uzamış doyumsuzluklar sonunda cinsel isteğin de azalmasına yol açabilir. Cinsel kimliğinden hoşnut olmayan çocuk ve ergenlerin yanı sıra ebeveynlerine de detaylı bir psikoeğitim vermek gerekir. Eşleriyle sevişirken bir erkeği düşünerek orgazm olabilirler.